Kazan! Efsane Şehrim…
Kazan! Efsane şehrim! Gelmek oldukça zorlu şartlarda gerçekleşti ama ilk saatlerinde hemen bizim için yakılan mangal ateşi, çay keyfi, akşamına hali saha maçı; ne oluyoruz dedim arkadaş kendi kendime. Ben hani dünya turuna çıkmıştım neden bu Trabzon’da yaşadığıma benzer anları yaşıyordum acaba? Tabi ki bizi misafir eden hemşehrilerim sayesindeydi tüm bunlar. Ayrıca aynı soyadı paylaşıyor olmayı ve birbirimizi geçen senenin haricinde hiç tanımıyor olmayı izah etmek gerçekten zor. 3 Günlük burada yaşadığımız şey sadece misafirperverlikle anlatılamayacak bir durum. Mustafa Kemal Çolak abime ne kadar teşekkür etsem azdır. Kul Şerif camisi ise geçen seneden gördüğüm anda beni kendine aşık eden bir yapı. Bu sene de görmek nasip oldu ve içim huzur dolu. Hikayesini daha önce de paylaşmıştım. Bir düzeltme yapmak istiyorum. Tarım bakanlığının önündeki ağaç gerçek değilmiş. Yeni fark ettim. Benim bu fotoğrafları çektiğim gün bir de uçak gösterisine denk geldik ki, her türden uçak gördüm diyebilirim. Sonra başka bir Türk arkadaşın burada yeni açtığı Anatolian Grill’de yemek yedik ve duvarında o çok sevdiğimiz ADAM/ATAM vardı ve gururlandım, teşekkür ettim. Kısaca Kazan kısa bir süre bile olsa yaşamak isteyebileceğim bir şehir gibi duruyor. Hayat hiç belli olmaz belki bir şeyler vesile olur. Kazan’dan aktaracaklarımın bir kısmıydı bunlar. Son olarak 2 günlük bir tren yolculuğu yaptık ki, bir sonraki hikaye de ondan bahsedeceğim. 😊