Tarihi Sinop Cezaevini Gezdik
Sinop Cezaevi, yaklaşık 4000 yıl önce Sinop civarında Gaskalıların yaşadığı dönemde yaptırılmıştır. Devasa büyüklüğü ile dikkat çeken cezaevi Gaskalıların ardından Grek, Pontus, Roma ve Bizans uygarlıkları tarafından kullanılmıştır. Bizanslılardan sonra Selçuklular tarafından sur olarak kullanılan hapishane üç tarafı denizlerle çevrili bir konumdadır. Surların cezaevi olarak kullanıldığına dair bulunan belgeler bizi ilk olarak 1569 yılına götürmektedir. Başlarda hapishaneden daha çok zindan görevi görmektedir. Rivayetlere göre o dönemde çıkan ayaklanmalar sonucu zindana atılanların sonu hiç iyi olmamıştır. 1887 senesinde iç kalenin resmi olarak hapishaneye dönüştürülmesi sonucu çocuk hapishanesi, kadın koğuşu, hamam gibi ek binalar eklenmiştir. 18 metre uzunluğunda, 22 metre genişliğinde olan surlardan kaçış pek mümkün olmamaktadır. Bu zaman kadar 2 kişi kanalizasyon yoluyla hapishaneden kaçmayı denese de bu deneme başarısız olmuş ve ölümle sonuçlanmıştır. Üç yanı denizle çevrili olduğundan yüksek nem oranına maruz kalan olan mahkûmların çoğu bu sebeple cezası bitmeden yaşamını yitirmiştir. Ürpertici mimarisi ve yaşanılan acı olayları ile “dark turizm” konusunda Türkiye’nin alternatifi konumundadır.
Sinop Cezaevi, 28 odadan oluşan 3 bin metrekare alan üzerine kurulmuş geniş duvarları ve burçlarıyla dikkat çeken devasa bir mimaridir. Veysel Paşa tarafından yaptırılan taş hamamı günümüzde hâlâ yerini korumaktadır. 1939 yılında 2 katlı ve 9 koğuşlu ek bir bina eklenmiş ve çocuklar bu bölgeye alınmıştır. 1996 yılında ise “E-Tipi Kapalı Cezaevi” yapılmasıyla kadın ve çocuklar buraya taşınmıştır.
Zamanın en önemli tecrit noktalarından biri olan Sinop Cezaevi günümüzde Sabahattin Ali’yi ağırlaması ile de tanınır. Sabahattin Ali’nin kaldığı koğuş şu an müze haline getirilen cezaevinde halka açık durumdadır ve koğuşun duvarlarında Sabahattin Ali’nin eserleri asılıdır. Ali’nin Kuyucaklı Yusuf ve Aldırma Gönül eserlerini burada yazdığı bilinmektedir. Cezaevi, Sabahattin Ali hariç, Refik Halit Karay, Hüseyin Hilmi, Ahmet Bedevi Kuran, Refi Cevat, Burhan Felek gibi isimleri de ağırlamıştır.